Çocuğum et yemiyor!

Okul öncesi dönem boyunca büyüme ve gelişme çok hızlı olduğu için çocuklarımızın beslenmesini iyi ayarlamak çok önemlidir. Bazı okul öncesi çocuklar, ebeveynleri vejeteryan olmamasına rağmen doğuştan hayvansal yiyecek tüketmeye duyarlıdırlar ve bazen her tür eti reddetmektedirler. Eğer çocuk vejeteryan diyet tüketiyor ve bunda direniyorsa çocuğun enerji ve besin öğesi ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için diyetinde çeşitlilik sağlanmalıdır. Vejeteryan çocukların; kalsiyum, demir, B12 vitamini ve proteinin iyi kaynaklarına ihtiyaçları vardır. Et tüketiminin olmaması süt ve ürünleri ile yumurta tüketmenin önemini daha da arttırır. Yumurta, süt ürünleri, kurubaklagiller ve yağlı tohumlarla beslenmesini desteklemeli, posadan zengin olmayan bir beslenme programı oluşturmalısınız.
 

  1. Posalı gıdalara dikkat!

Vejeteryan çocuklarda diyet gereksinimden daha çok posa içerirse çinko, demir, kalsiyum gibi minerallerin ve diğer besin öğelerinin emilimi engellenmektedir. Bol sebze, meyve tüketimine devam ediniz fakat kabuklarını soyarak tükettirmelisiniz! Büyüme çağında, kepekli ürünler yetişkinlerden farklı olarak düşük miktarlarda tüketilmelidir.

  1. Yumurta

Özellikle et tüketmeyen bebek ve çocuklarda protein ve demir desteği için yumurta olmazsa olmazımızdır. Çocuğunuz eğer katı halde yumurtayı sevmiyor, tüketmemekte ısrar ediyorsa çorbalara terbiye yaparak tükettirebilirsiniz!

  1. Kurubaklagiller

Baklagiller (nohut, fasulye, mercimek vb)  protein, mineral ve lif ile yüklüdür. Ana öğünlerde esas yemek olarak kurubaklagil veya yumurtalı bir yemek bulundurunuz. Kurubaklagillerde sadece ana öğünlerde faydalanmak yerine; humus şeklinde hazırladığınız kurubaklagil harcını dilerseniz ekmek üstüne sürerek çocuğunuz için keyifli bir atıştırmalık alternatif geliştirebilirsiniz.

  1. Süt grubu

Protein ve kalsiyum deposu, süt ve ürünlerini mutlaka tükettirmelisiniz! Süt ürünlerini yoğurt, ayran, süt, muhallebi, ev yapımı milkshake şeklinde farklı alternatiflerle sunabilirsiniz. Çocuğunuz hala tüketmemekte ısrar ediyorsa süt-yoğurt yerine soya sütü; peynir, yumurta yerine soyadan yapılmış “soya eti veya soya kuşbaşısı” gibi yiyecekleri tüketiniz. Bu durumda da B12 vitamini ve kalsiyum alımınıza daha fazla dikkat etmelisiniz.

  1. Balık

Balık tüketmediğinizde günde 2 porsiyon omega-3 yağları içeren besinleri tüketin. Bunların 1 porsiyon değerleri; bir yemek kaşığı (10 ml) kanola veya soya yağı; bir yemek kaşığı (10 ml) keten tohumu yağı; 1 yemek kaşığı (10 g) ezilmiş keten tohumu; 2 avuç (60 g) cevizdir. Kabuklu sert meyveler ve yağlı tohumlar fazla miktarda yağ içerdiğinden önerilenden daha fazla tüketmemeye özen gösteriniz.

VUCÜDUMUZUN FİLTRESİ KARACİĞER

Birçok ilacın ve besinlerle alınan kimyasal maddenin işlemden geçip kullanılabilir forma getirildiği yer olan; hayati fonksiyonlara sahip vücudumuzun yönetim kurulu başkanı ve filtresi organımız karaciğer, karnın sağ üst kısmında yer almaktadır. Ana fonksiyonlarından birisi ise kandan gelen toksinleri alıp, parçalayarak vücuttan atmaktır. Aynı zamanda insülin dâhil birçok hormonla da etkileşim halindedir. Bu kadar fazla görevi olan karaciğere iyi bakmazsak peki ne olur?
Günümüzde artık çocuklarda dahi görülmeye başlanan, toplumda her 4-5 kişiden birinin sahip olduğu, yağ içeriği %10 un altında olan karaciğerde bu oranın artması sonucunda karşımıza bir sorun halinde çıkmakta olan karaciğer yağlanması… En sık görülme sebepleri;

  • Şişmanlık
  • Protein enerji malnütrisyonu
  • Açlık ve aşırı kilo kaybı
  • Diyabet
  • İnsülin direnci
  • Aşırı alkol tüketimi

Artan şişmanlık ve obezite prevelansı hem karaciğer yağlanmasının nedeni hem de sonucu olabiliyor. Bir de bonusumuz var insülin direnci…
Artan karın bölgesi yağlanması karaciğer yağlanmasını tetiklerken insülin direnci derinleşmekte ve bel çevresi genişliği daha da artmakta, bel kalınlaştıkça inflamasyon süreçleri derinleşmektedir. Neticede de bu süreçler karaciğerdeki detoks süreçlerini etkileyip daha fazla kilo kazanımına neden olmaktadır. İşte bu noktada beslenmenizin önemi devreye girmektedir. Size uygun beslenme programıyla bu kısır döngüyü kırılabilir; kırıldıkça da daha hızlı kilo kaybını sağlayabilirsiniz. Yapılan çalışmalar karaciğer yağlanması olan kişilerde mevcut kiloda %3 azalma sağlanması sonucu karaciğer yağlanmasında gerilemeye gidilebileceğini göstermektedir.
Peki filtreyi temiz tutacak SÜPER besinlerimiz neler?
Enginar
 Safra sıvısının daha kolay akışını sağlayarak karaciğere binen yükü azaltır. İçeriğindeki vitamin ve mineralleri yeterli miktarda alıp kullanmak için saplarıyla beraber tüketmeniz önemlidir.
 Kırmızı renkli meyve ve sebzeler
Karaciğer yağlanmasına karşı antioksidan desteği için antioksidan, C vitamini ve likopenin en güzel kaynaklarından olan domates, kızılcık, kırmızıbiber gibi besinleri mutfağından eksik etmezseniz, karaciğerinizi mutsuz etmezsiniz…
 Tam buğdaylı tahıllar
 
Tam buğdaylı ekmek, yulaf kepeği, çavdarlı gevrek gibi kompleks karbonhidrat bakımından zengin tahıl grubu besinler aynı zamanda liften de zengin olduğundan her gün uygun miktarlarda tüketilmelidir.
 Sarımsak
 Alisin ve selenyum içermesi nedeniyle karaciğere en dost besinlerdendir diyebiliriz. Yemeklerinizden sarımsağı karaciğerinizden selenyumu eksik etmemelisiniz!
 Kaliteli yağlar
Bu kısımdaki yağlara doymamış hatta çoklu doymamış yağları dâhil ediyoruz. Bunlar ceviz fındık badem gibi kuruyemişlerde bulunurken, hindistan cevizi yağı, zeytinyağı yine bu gruptadır. Yağ değişimi olduğunu ve dozajını unutmadan beslenmemizde bu yağlara da mutlaka yer açmayı unutmayın.
Besinler ilacınız, ilacınızı besinler yapıp; tüm bunlarla mutfağınızı renklendirip, karaciğer yağlanmasına savaş açmayı unutmayın!