AŞKIN EN LEZZETLİ HALLERİ

Sevgililer gününde en güzel hangi hediyeyi alabileceğinizi veya en güzel yerde ne yemek istediğinizi düşünürsünüz? Acaba aşka giden yol sevdiğinizin midesinden geçer mi? Sevgililer gününde karnınızı doyurmak yerine birbirinizin duygularını beslerseniz çok da mideden geçmediğini fark edeceksiniz. Aşkın kalorisi olmadığı gibi aşkla yediğiniz her şeyin size heyecan ve mutluluk verirken metabolizmanızı da hızlandırdığını unutmayın. Ama gene de sevgi dolu masanızda neler olmalı derseniz işte size önerilerim:

  1. Aşkın En Tatlı Hali: Fitaşk

Muhteşem kokuları ve aromalarıyla baharatları sofranıza mutlaka almalısınız. Zencefil, yüksek çinko içeriğiyle vücut ısısını ve testesteron salgısını arttırarak cinsel dürtülerinizi harekete geçirebilir. Fındık, kaju, çam fıstığı, ceviz gibi kuruyemişler eski çağlardan günümüze afrodizyak olarak kullanılan yiyeceklerin başında geliyor. Cinsel gücü arttırıcı etkisi olan kajuyu hem enerji sağlaması hem de lezzet vermesi için kullanabilirsiniz.
Malzemeler:
60 gr Medine Hurması
60 gr Çiğ Kaju Fıstığı
1\2 çay kaşığı toz tarçın
1\2 çay kaşığı toz zencefil
Üzerini süslemek için 2 yemek kaşığı toz Hindistan cevizi
Hazırlanışı:
Kajuları toz haline gelene kadar mutfak robotundan geçirin, üzerine çekirdeklerini çıkarttığınız hurmaları ekleyip macun kıvamına gelene kadar çekmeye devam ediniz. Son olarak toz tarçın ve toz zencefili de karıştırıp ceviz büyüklüğünde toplar yapınız. Bu topları da hindistan cevizine bulayıp servis edebilirsiniz.

  1. Muhteşem Üçlü: Roka, Ispanak Ve Çilek

Sevgilinize enfes bir salata hazırlayarak mutluluğunuzu katlayın. Çilek, ceviz ve ıspanağın cinsel isteği arttırıcı ve her iki cins içinde afrodizyak etkileri vardır. Mutluluk hormonları salgılanmasında yardımcı B vitaminlerinden zengin yeşil yapraklı sebzeler roka, tere, ıspanak kendinizi iyi hissettirecek mutluluk veren besinlerdir. Homosisteini yüksek olan kişilerde, serotonin hormonunu daha düşük seviyelerde salgılanmaktadır. Çilek ise homosistein seviyesini düşürerek mutluluğunuzu taçlandırmanıza yardımcı olacaktır.

  1. Ana Yemeğinize Vişneli Dana Yahni

Akşam yemeğinizde aşkınızı alevlendirecek bir yemek yapmak istemez misiniz? Afrodizyak etkisi olan kerevizi, tüm vücudu uyarıcı özelliğe sahip olan zencefili kullanarak yapacağınız et yemeğinizle bedenen ve ruhen de güç kazanırsınız. Yemeğinize tarçın ve kakulenin muhteşem aromasını da katarak harika kokularla sevgilinizin başını döndürebilirsiniz.
Malzemeler:
500 dana bonfile
1 adet havuç
1 adet kuru soğan
1 dal kereviz sapı
1 adet çubuk tarçın
3 yemek kaşığı nar ekşisi
200 gr donmuş vişne
1 adet tane kakule
Yarım bardak su
2 yemek kaşığı bal
1 yemek kaşığı zeytinyağı
Hazırlanışı:
Bonfileyi, havucu, soğanı ve kerevizi kuşbaşı şeklinde doğrayın. Isıttığımız tavaya sırası ile zeytinyağı, bonfile, soğan, havuç, kereviz sapını kavuruyoruz. Üzerine dondurulmuş vişnemizi, nar ekşisini, suyu, baharatları ekleyip kaynattıktan sonra 45 dakika kısık ateşte pişiriyoruz. Ocaktan alacağımız vakit 2 yemek kaşığı balımızı ilave edip servis tabağına alıyoruz.

  1. Beraber egzersiz yapmanın keyfini çıkarın:

Kalbinizin yükünü hafifletmek için birlikte egzersiz yapmayı ihmal etmeyin. En önemli nokta sevdiğiniz ve birlikte yapabileceğiniz egzersizi bulmak! Sadece yürüyüş, koşu ya da fitness egzersizleri değil; dans, tenis, yüzme, yoga gibi egzersizleri yapmayı da düşünebilirsiniz. Egzersiz, beyinde endorfin seviyesini arttırarak vücudun doğal ağrı kesicisi ve mutluluk kaynağı olacaktır.

Çocuğum et yemiyor!

Okul öncesi dönem boyunca büyüme ve gelişme çok hızlı olduğu için çocuklarımızın beslenmesini iyi ayarlamak çok önemlidir. Bazı okul öncesi çocuklar, ebeveynleri vejeteryan olmamasına rağmen doğuştan hayvansal yiyecek tüketmeye duyarlıdırlar ve bazen her tür eti reddetmektedirler. Eğer çocuk vejeteryan diyet tüketiyor ve bunda direniyorsa çocuğun enerji ve besin öğesi ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için diyetinde çeşitlilik sağlanmalıdır. Vejeteryan çocukların; kalsiyum, demir, B12 vitamini ve proteinin iyi kaynaklarına ihtiyaçları vardır. Et tüketiminin olmaması süt ve ürünleri ile yumurta tüketmenin önemini daha da arttırır. Yumurta, süt ürünleri, kurubaklagiller ve yağlı tohumlarla beslenmesini desteklemeli, posadan zengin olmayan bir beslenme programı oluşturmalısınız.
 

  1. Posalı gıdalara dikkat!

Vejeteryan çocuklarda diyet gereksinimden daha çok posa içerirse çinko, demir, kalsiyum gibi minerallerin ve diğer besin öğelerinin emilimi engellenmektedir. Bol sebze, meyve tüketimine devam ediniz fakat kabuklarını soyarak tükettirmelisiniz! Büyüme çağında, kepekli ürünler yetişkinlerden farklı olarak düşük miktarlarda tüketilmelidir.

  1. Yumurta

Özellikle et tüketmeyen bebek ve çocuklarda protein ve demir desteği için yumurta olmazsa olmazımızdır. Çocuğunuz eğer katı halde yumurtayı sevmiyor, tüketmemekte ısrar ediyorsa çorbalara terbiye yaparak tükettirebilirsiniz!

  1. Kurubaklagiller

Baklagiller (nohut, fasulye, mercimek vb)  protein, mineral ve lif ile yüklüdür. Ana öğünlerde esas yemek olarak kurubaklagil veya yumurtalı bir yemek bulundurunuz. Kurubaklagillerde sadece ana öğünlerde faydalanmak yerine; humus şeklinde hazırladığınız kurubaklagil harcını dilerseniz ekmek üstüne sürerek çocuğunuz için keyifli bir atıştırmalık alternatif geliştirebilirsiniz.

  1. Süt grubu

Protein ve kalsiyum deposu, süt ve ürünlerini mutlaka tükettirmelisiniz! Süt ürünlerini yoğurt, ayran, süt, muhallebi, ev yapımı milkshake şeklinde farklı alternatiflerle sunabilirsiniz. Çocuğunuz hala tüketmemekte ısrar ediyorsa süt-yoğurt yerine soya sütü; peynir, yumurta yerine soyadan yapılmış “soya eti veya soya kuşbaşısı” gibi yiyecekleri tüketiniz. Bu durumda da B12 vitamini ve kalsiyum alımınıza daha fazla dikkat etmelisiniz.

  1. Balık

Balık tüketmediğinizde günde 2 porsiyon omega-3 yağları içeren besinleri tüketin. Bunların 1 porsiyon değerleri; bir yemek kaşığı (10 ml) kanola veya soya yağı; bir yemek kaşığı (10 ml) keten tohumu yağı; 1 yemek kaşığı (10 g) ezilmiş keten tohumu; 2 avuç (60 g) cevizdir. Kabuklu sert meyveler ve yağlı tohumlar fazla miktarda yağ içerdiğinden önerilenden daha fazla tüketmemeye özen gösteriniz.

VUCÜDUMUZUN FİLTRESİ KARACİĞER

Birçok ilacın ve besinlerle alınan kimyasal maddenin işlemden geçip kullanılabilir forma getirildiği yer olan; hayati fonksiyonlara sahip vücudumuzun yönetim kurulu başkanı ve filtresi organımız karaciğer, karnın sağ üst kısmında yer almaktadır. Ana fonksiyonlarından birisi ise kandan gelen toksinleri alıp, parçalayarak vücuttan atmaktır. Aynı zamanda insülin dâhil birçok hormonla da etkileşim halindedir. Bu kadar fazla görevi olan karaciğere iyi bakmazsak peki ne olur?
Günümüzde artık çocuklarda dahi görülmeye başlanan, toplumda her 4-5 kişiden birinin sahip olduğu, yağ içeriği %10 un altında olan karaciğerde bu oranın artması sonucunda karşımıza bir sorun halinde çıkmakta olan karaciğer yağlanması… En sık görülme sebepleri;

  • Şişmanlık
  • Protein enerji malnütrisyonu
  • Açlık ve aşırı kilo kaybı
  • Diyabet
  • İnsülin direnci
  • Aşırı alkol tüketimi

Artan şişmanlık ve obezite prevelansı hem karaciğer yağlanmasının nedeni hem de sonucu olabiliyor. Bir de bonusumuz var insülin direnci…
Artan karın bölgesi yağlanması karaciğer yağlanmasını tetiklerken insülin direnci derinleşmekte ve bel çevresi genişliği daha da artmakta, bel kalınlaştıkça inflamasyon süreçleri derinleşmektedir. Neticede de bu süreçler karaciğerdeki detoks süreçlerini etkileyip daha fazla kilo kazanımına neden olmaktadır. İşte bu noktada beslenmenizin önemi devreye girmektedir. Size uygun beslenme programıyla bu kısır döngüyü kırılabilir; kırıldıkça da daha hızlı kilo kaybını sağlayabilirsiniz. Yapılan çalışmalar karaciğer yağlanması olan kişilerde mevcut kiloda %3 azalma sağlanması sonucu karaciğer yağlanmasında gerilemeye gidilebileceğini göstermektedir.
Peki filtreyi temiz tutacak SÜPER besinlerimiz neler?
Enginar
 Safra sıvısının daha kolay akışını sağlayarak karaciğere binen yükü azaltır. İçeriğindeki vitamin ve mineralleri yeterli miktarda alıp kullanmak için saplarıyla beraber tüketmeniz önemlidir.
 Kırmızı renkli meyve ve sebzeler
Karaciğer yağlanmasına karşı antioksidan desteği için antioksidan, C vitamini ve likopenin en güzel kaynaklarından olan domates, kızılcık, kırmızıbiber gibi besinleri mutfağından eksik etmezseniz, karaciğerinizi mutsuz etmezsiniz…
 Tam buğdaylı tahıllar
 
Tam buğdaylı ekmek, yulaf kepeği, çavdarlı gevrek gibi kompleks karbonhidrat bakımından zengin tahıl grubu besinler aynı zamanda liften de zengin olduğundan her gün uygun miktarlarda tüketilmelidir.
 Sarımsak
 Alisin ve selenyum içermesi nedeniyle karaciğere en dost besinlerdendir diyebiliriz. Yemeklerinizden sarımsağı karaciğerinizden selenyumu eksik etmemelisiniz!
 Kaliteli yağlar
Bu kısımdaki yağlara doymamış hatta çoklu doymamış yağları dâhil ediyoruz. Bunlar ceviz fındık badem gibi kuruyemişlerde bulunurken, hindistan cevizi yağı, zeytinyağı yine bu gruptadır. Yağ değişimi olduğunu ve dozajını unutmadan beslenmemizde bu yağlara da mutlaka yer açmayı unutmayın.
Besinler ilacınız, ilacınızı besinler yapıp; tüm bunlarla mutfağınızı renklendirip, karaciğer yağlanmasına savaş açmayı unutmayın!